Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olayları devam ederken, TTB şiddetin bir daha yaşanmaması talebiyle sokaklara çıktı. İTO Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Murat Ekmez, "Sağlık sisteminin kendisi bir sağlıksızlık yaratıyor" derken, 'Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısı'nın bir an önce kabul edilmesini istedi.
https://youtu.be/OSivJHmUoSw dokuz8Haber/Barış Kop(@baris_kop) [mks_dropcap style="letter" size="52" bg_color="#ffffff" txt_color="#000000"]T[/mks_dropcap]ürk Tabipleri Birliği'nin (TTB), sağlık alanında yaşanan şiddet olaylarına karşı hazırladığı 'Sağlıkta şiddet yasa tasarısının', yasalaşması istemiyle başlattığı nöbet eylemlerini ve hekimlerin taleplerini İstanbul Tabip Odası (İTO) Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Murat Ekmez ile konuştuk. 2 Ekim Salı günü İstanbul Bahçelievler'de özel bir hastanede görevli olan psikiyatri uzmanı Dr. Fikret Hacıosman'ın silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmesi üzerine TTB, ülke genelinde nöbet eylemleri düzenledi. 10-17 Ekim arasında yapılan nöbet eylemleri ile birlikte TTB, hazırladığı 'Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısı'nın bir an evvel Meclis'te kabul edilmesi çağrısında bulundu. 'HACIOSMAN, HASTASINA ŞİFA VERMEYE ÇALIŞIRKEN, ÖLDÜRÜLDÜ' İstanbul'daki nöbet eylemlerinin adresi, Kadıköy'deki Beşiktaş İskelesi önüydü. 7 gün boyunca nöbet çadırı kurulurken, aralarında şair ve yazarlarında olduğu çok sayıda kişi bu nöbetlere destek verdi. İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Murat Ekmez, eylemler ile ilgili olarak, "Nöbetler, meslektaşımız Fikret Hacıosman'ın öldürülmesiyle başladı. Hacıosman, bir hastasına şifa vermeye çalışırken, başından vurularak öldürüldü. TTB ile birlikte tüm illeri kapsayan şiddete dönük taleplerimizi içeren bir etkinlik başlattık. Sadece İstanbul'da olmadı bu. Bütün illerde saat 18.00 ile 20.00 arasında 7 gün boyunca sürdü. İki amacı vardı. Birincisi sağlıkta şiddet nedeniyle yitirdiğimiz meslektaşlarımızı anmak. İkincisi ise yıllardır, Meclis'te grubu bulunan siyasi partilere sunduğumuz 'Sağlıkta Şiddet Yasasının' çıkarılması içindi" dedi. SAĞLIKTA ŞİDDET YASASI NEDEN ÖNEMLİ? Ekmez, TTB olarak hazırladıkları yasa tasarısına değinirken, "Sağlıkta şiddet yasası niçin önemli? Çalışanlar, sağlıkta dönüşüm olarak adlandırılan ve Sağlık Bakanlığı'nın uygulamalarıyla birlikte başlayan bir şiddet dalgası ile karşılaşıyor. Hekimler başta olmak üzere bütün sağlık çalışanları, bu şiddetin mağdurları arasında. Bu yasa tasarısını geçirmek istememizin temel nedeni şu: Bir an önce caydırıcılık içeren bir yasanın Meclis gündeminden geçmesini talep ediyoruz" diye konuştu. 'BİLİYORUZ Kİ BU YASA ŞİDDETİ DURDURMAYACAK' Yasa tasarısının, sağlıkta şiddeti durdurmayacağını söyleyen Ekmez, birtakım sorundan bahsetti: "Ana problemlerden biri aslında performans yasası. Sağlıkta dönüşüm projesi beraberinde hastanelerde bir performans sistemi getirdi. Niteliksiz bir sağlık sistemi ortaya çıktı. Niteliksiz sağlık sistemi de kendi içinde şiddeti doğuran bir unsurdur. Aynı zamanda ülkemizin idarecilerinin, mesleğin itibarını küçülten sözler sarf etmeleri ve hasta-hekim arasındaki güven diyaloğunun yıkılması da sağlıkta şiddet durumunu içeriyor." 'ÖLÜMLERİN SORUMLUSU SAĞLIK BAKANLIĞIDIR' TTB olarak Meclis Başkanı ve Sağlık Bakanı'ndan randevu talep ettiklerini ifade eden Ekmez, "Haziran'da seçilen TTB Merkezi Konseyimiz, o dönemden beri Meclis Başkanı ve Sağlık Bakanıyla randevu talebinde bulundular. Ama taleplere yanıt alınamadı. Sağlık sistemini, dönüşüm programı adı altında piyasalaştıran zihniyet, bizim şiddete uğramamıza ve sağlıkta bütün bu kötü gidişe gözlerini kapamış durumda. Çünkü bunu kendileri yarattılar. Bu sistemi kurgularken, ne sağlık çalışanlarının, ne de hekimlere hiçbir şey danışmadılar. Meslek odalarımızla hiçbir bağ kurmadılar. Hala da kurmuyorlar. Taleplerimize kulaklarını, gözlerini kapadılar. O yüzden bu ölümlerin birebir sorumlusu niteliğinde, şu anda Sağlık Bakanlığında oturanlar, sağlığı yürütenler bu sorumluluğu taşıyorlar" diye konuştu. 'SAĞLIK HİZMETİ, PATRONLARIN İNSAFINA BIRAKILDI' Ekmez, sağlık sisteminin kendisinin, giderek bir sağlıksızlık ürettiğini söylerken, "Hastaneler artık nitelikli bir sağlık hizmeti vermiyor. Daha çok performans merkezli, nitelikten yoksun yönetim anlayışına sahip. Hastanelerin ana geliri, ne kadar hasta bakarsa ne kadar ameliyat yaparsa, Sosyal Güvenlik Kurumu üzerinden ücret alıyor ve hastaneler kendini bu şekilde döndürebiliyor. Sadece özelleştirme olarak bakmamak lazım meseleye. Aslında şu anda devlet hastanelerinin çalışma sisteminin özel hastanelerden çok bir farkı yok. Zaten bahsettiğimiz dönüşüm projesiyle birlikte piyasalaşma durumu söz konusu oldu. Giderek her şey paralı oldu. Sağlık hizmeti de giderek paralı bir alana dönüştü. Piyasanın, patronların insafına bırakıldı" dedi. 'HEKİM İLE HASTA ARASINA PARA SOKULDU' Ekmez son olarak ise şunları söyledi: "Hekimlik meselesi çok kritik bir mesele. Şiddet de önemli bir mesele. Giderek hekimlik pratiğini etkileyecek düzeyde bir yozlaşma durumu söz konusu. O yüzden biz TTB olarak hekimlik değerlerini savunma konusunda çok ciddi çaba sarf ediyoruz. Bunu sadece şiddet olarak algılamamak gerekiyor. Hekimlikle hastanın arasına paranın sokulması, bu sistemle birlikte giderek daha piyasalaşmış bir hekimlik açığa çıkarılmaya çalışılıyor. Biz daha toplum merkezli, halkı ön planda tutan, sağlık anlayışını destekliyoruz. Hekimlik çizgisini bu açıdan korumak gerekiyor. Bu konudaki mücadelemizi sürdüreceğiz."